Eleştiri

Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit.

Eleştiri, tenkit, ayıplamak, denetlemek, kabullenmek, mükemmellik, öğretmek, önyargı, seyirci kalmak, tartışmak, yargılamak

"Başkalarının yaptıklarına söylediklerine ve düşündüklerine aldırış etmeyen , sadece iyi bir insan olmak için kendi yaptıklarıyla ilgilenen bir insan ne çok zaman kazanır."

"Övmek veya yermek bilge kişinin dengesini bozamaz."

"Haksız eleştiri çoğunlukla biçim değiştirmiş övgüdür."

"Ya bir yol bulacaksınız, ya bir yol yapacaksınız, ya da yoldan çekileceksiniz."

"Herkes hata işleyebilir, yalnız ahmaklar hatalarında ısrar eder."

"Insanlara oldukları gibi muamele edersek, onları daha kötü kılarız. Eğer onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak, olabilecekleri kadar iyi yaparız."

"Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz."

"Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak."

"Güzel hareketleri övmek, bunlarda bir tür pay sahibi olmak gibidir."

"Eğer karşınızdaki kişiye, bütün kalbin ve yeteneklerinle yardım etmeyi kabul edebiliyorsan, işte o zaman onu eleştirebilirsin. Bu olumlu eleştiridir."

"İnsanlarda kötülük arayanlar mutlaka bulurlar."

"Birbirlerini en çok teşhir edenler, birbirlerini en çok tamamlayanlardır."